23 Şubat 2011 Çarşamba

Hikayem…


Elinden her iş gelen bir babanın ve mutfakta süper başarılı bir annenin kızı, iki güzel kardeşin ablası, ailesine çok değer veren, dostlarını kardeşlerinden ayrı tutmayan, kendi çapında yetenekli ve pratik bir insan... İşte mucit inek...

Ankara'da doğdum, büyüdüm. Ancak bir gün kahpe felek beni uzağa, en uzağa, uzak doğuya attı... Gerçi ne yalan söyleyim burada da güzel bir hayatım var. Daha önce hayalini bile kurmadığım şeyleri tecrübe ediyorum. Ama gel gör ki, sevdiklerimin özlemi herşeyden ağır basıyor. Bazan kendimi "bırak ulan işi gücü, senin ne işin var burada" diye söylenirken buluyorum. Ama görüyorsunuz hala buradayım. Neyse efenim...

İşim aslında çok yoğun, ama hem uzakta hem de stres altında çalışınca deşarj olmak için farklı şeyler yapmak gerekiyor. Ben de gelir gelmez resim, seramik, cam, dans... vs bir sürü kurs araştırdım. Yerleştikten bir kaç ay sonra da kendimi çekik gözlülerle birlikte bir seramik kursunda çamur yoğururken buldum. Yeteneksiz kadınlar memleketi burası. Ellerinden iş gelmez, dikiş bilmez, örgü bilmez, yemek yapmaz... (ama çok güzel makyaj yaparlar) İşte bu yüzden hızlı ilerlemem ve gösterileni ilk seferde yapabilmem beni çekik hocanın gözde öğrencisi yaptı. Ancak iş çıkışı kurs yollarına düşmek zor gelince, seramik maceram, bir iki hediyelik, mutfak eşyası, aksesuar vs ile son buldu. (Ama fakat lakin... ilk bulduğum haftasonu kursuna tekrar başlayacağım).
Bu sırada boş durmadım tabii, gidip kendime resim malzemeleri, çizim kitapları, sanatsal bilimum malzeme, yünler, şişler ve bir de dikiş makinesi aldım. Evimin 40 küsür metrekare olduğunu hesaba katarsak, tüm bunlara yer bulmak da evi düzenli tutmak da çok zor. Ama olsun, ne de olsa yalnız yaşıyorum. Dağınıklık da temizlik de herşey benim için:)
Peki işten bunlara vakit bulabiliyor muyum??? Çoook az. Şimdi bir de olmayan vaktimle bu blogda yazmayı, yaptıklarımı paylaşma hayali kuruyorum. Hadi bakalım, allah bana da okuyanlara da sabır versin. 

Seramiğe ilk başladığım günlerden. Henüz fırınlanmamış kuruyemişlik.

Bu da kürdanlık





 


22 Şubat 2011 Salı

Mucit inek huzurda

Sevgili arkadaşlarım, müstakbel izleyicilerim... uzak diyarlardan hepinize merhaba.
Karşınızda mucit ineeeekkkk...